Kişilerin ya da kurumların taşınabilir ya da taşınamaz durumda olan mallar üzerinde bulunan hak sahipliğine zilliyet adı verilmektedir. Bu malların üzerinde hak sahibi olan kişi ise zilyet olarak adlandırılmaktadır. İmar ile ilgili pek çok terim bulunmaktadır. Kişilerde bu terimlerden sıklıkla karşımıza çıkan zilliyet ne demek? sorusunun cevabını aramaktadır. Zilliyet hakkı, bir malı satın aldıktan sonra ortaya çıkan çok farklı bir hak anlamına gelmektedir. Mal sahibi olan kişinin hakimiyetinin anlatıldığı bu hakta kiraya verme ya da satma gibi durumlarda zilliyet hakkı değişikliğe uğramaktadır. Örneğin tapulu olarak kendisinde bulunan bir konutu kiraya veren kişi, kontratı kiracı ile yaptıktan sonra, zilliyet hakkı kiracıya geçmiş olmaktadır. Kontrat bitene ve kiracı konuttan taşınana kadar da zilliyet hakkı kiracıya aittir.
Zilyetlik Nedir?
Zilyetlik, bir malın hakimiyetini elinde tutma ve o hakkı kullanma anlamına gelmektedir. Zilyetlik olabilmesi için bir kişinin kendi malına ait olan hakkı başka kişiye vermesi gerekmektedir. Bu durum da ancak kiralama yolu ile gerçekleşmektedir. Ticarethane ya da evlerin kiralanması sonucu kiracı zilyet durumuna gelmektedir. Zilliyet ne demek? sorusunu soranlar daha çok zilyetlik konusunda da bilgi sahibi olmak istemektedir. Zilyetin belli türleri bulunmaktadır. Bunlar da aşağıda yer almaktadır.
Asil – Ferdi Zilyetlik
Asli zilyetlik, bir mal sahibinin doğrudan elde etmiş olduğu zilyetlik durumudur. Örneğin bir kişi bir ev satın almış ise, tapusu kendisine ait ise ve o evde ikamet ediyor ise bu durum asli zilyetlik olarak adlandırılmaktadır. Ferdi zilyetlik ise kişinin aynı kişiden evi kiralaması sonucu elde etmiş olduğu zilyetlik anlamını taşımaktadır. Ferdi ve asli zilyetlik en doğru bu şekilde açıklanabilmektedir.
Vasıtalı ve Vasıtasız Zilyetlik
Hakların kullanılması yönünden değerlendirilen zilyet şeklidir. Ev sahibi vasıtasız zilyet, kiracı ise vasıtalı zilyet durumuna gelmektedir. Bir kişi bir malı doğrudan olacak şekilde kullanıyor ise vasıtasız, dolaylı yollardan kullanıyor ise vasıtalı zilyet niteliğine dönüşmektedir. Zilliyet ne demek sorusuna cevap arayanlar genellikle bu zilyetlilik türü ile de karşı karşıya kalmaktadır.
Tek ve Birlikte Zilyetlik
Tek zilyetlik bir kişinin bir konut üzerinde tek başına hakim olması durumudur. Örneğin bir kişi bir mala tek başına sahipken ve tek zilyetlik hakkı bulunuyor iken vefat ettikten sonra bu kişinin malı mirasçılarına kalmaktadır. Anne ve çocuklar arasında bölüştürülen bu malda birlikte zilyetlik hakkı ortaya çıkmaktadır. Nedeni ise anne ve çocukların da mal üzerinde hep beraber hak sahibi olmasıdır.
Eşya ve Hak Zilyetliği
Eşya ya da taşınabilir ve taşınamaz mallar üzerindeki zilyetlik hakkıdır. Bu hak tüm malları kapsamaktadır. Hak zilyetinin oluşabilmesi için ise belli bir kullanım hakkının oluşması gerekmektedir. Zilyet ne demek sorusunu soran kişiler bu kavram ile de karşı karşıya kalabilmektedir. Bu durum diğer zilyetlerden biraz daha farklı bir durumdur.
Emin Sıfatı İle Zilyet
Bu kavram da diğer zilyet türleri ile benzer özellikler taşımaktadır. Örneğin bir kişinin evi ya da dükkanı bulunmaktadır. Ancak; bu kişi evin ya da dükkanın satış işleri ile uğraşmak istemiyordur. Bir yakınına ya da arkadaşına mülkünün satışı için vekalet vermesi, emin sıfatı ile zilyet niteliği taşımaktadır.
Kendisi Ya Da Başkası İçin Zilyet
Bu durumda da yine eşyalar devreye girmektedir. Örneğin bir avukatın kendi müvekkiline ait bir eşyayı kasasında barındırması başkası için zilyet anlamına gelmektedir. Avukat bu durumda başkası için zilyet anlamını taşımaktadır.
Yapılan Yorumlar